İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 28.05.2021 tarihinde Zoom ve eş zamanlı olarak YouTube’da düzenlediği “ Bir İslam Sanat Düşüncesinden Söz Edilebilir Mi? ”çalıştayının 3. oturumunda Problemler ve Çözüm önerileri “ İslâm Sanatı Pratikleri ” başlığı adı altında ele alındı.
Anlam Biçim İlişkisi Bağlamında Günümüz Tezhip Sanatı Sorunları
Geleneksel sanatların uygulama pratikleri üzerinde duracağını belirten Doç. Gülnihal KÜPELİ; anlatımlarında İslam sanatı tabirini kullansam da aslen ortaya koyacağı problemin tezhip sanatı özelinde olduğunun altını çizdi.
İslam sanatı özgün müdür? İslam sanatını özgün kılan şey nedir?
Sorularını sormuş ve özgünlüğün bilindiği üzere batı merkezli modern sanatın ortaya koyduğu bir kavram olduğunu belirterek, post modern düşünce her nesneyi sanat eserine dönüştürdüğü bir dönem de, sanat yapıtının özgün gerekliliği hangi ölçüde geçerliliğini korumaktadır? sorusu üzerinde durulması gerektiğini söylemiştir.
Zengin Asya kültürünün bir ürünü olan mandala sanatı üzerinde durarak, her ne kadar biçimsel olarak İslam sanatları içerisinde ki tezhip uygulamalarına benziyor olsa da anlam biçim ilişkisi bakımından ele alındığında esere yüklenen mana her ikisinde de farklı olduğunu belirtir.
Sanat teknoloji ilişkisi üzerine konuşmalarını sürdürerek, asıl merak edilenin bilgisayar programlarının geleneksel sanatların teknik üretimleri esnasında ki varlığını ne derece göstermesi gerektiği ve bunun bizim anlam dünyamıza yansıma biçiminin üzerine olduğunu belirtmiştir.
Bir İslam Sanat Düşüncesinden Söz Edilebilir Mi? Sorusuna “evet” cevabını vererek “İslam dini düşünmeye karşı değil bilakis, taraftardır. Kuran-ı Kerim’in birçok ayetinde düşünmeye teşvik, yönlendirmeye hatta yumuşak ifadelerle zorlama vardır’ diyerek konuşmalarını sürdürmüştür.
2021 yılı itibariyle hat sanatının icrasında hattatların rolü üzerine duran Dr. Öğr. Üyesi Ali Rıza ÖZCAN;
Hattatlar ne düşünürler? Nasıl düşünürler? Düşünürler mi? Düşünmezler mi? Sorularını yöneltir.
Hat sanatının sorunları üzerinde durarak, hat sanatında teknoloji-sanat ilişkisini sorgulanması gerektiğini vurgulamıştır.
Teknolojik imkânlar nereye kadar kullanılmalıdır? Sanat teknolojiden faydalanmalı mıdır?
Faydalanılacaksa bu ne kadar olmalıdır? Gibi sorular ve sogulamalar yapan Dr. Öğr. Üyesi Ali Rıza ÖZCAN, doğal zenginlik yapay estetiğe tercih edilir olduğundan bahsederek, benzer bir durumun hat sanatında da mevcut olduğunu üzülerek belirtmiştir. Hat sanatının en önemli sorununun ise herhangi belirgin önemli bir probleminin olmayışı olduğunu ekleyerek problem olmazsa, çözüm olmaz vurgusuyla sözlerini tamamlamıştır..
Her iki hocamızın da ortak soruna işaret ettiğini belirten Zeynep GEMUHLUOĞLU, daha çok sûret ve mâna ilişkisine, biçim anlam ilişkisinden kaynaklanan bu problemler görünür hale geldiğini ve sanatı hep eser üzerinden değerlendirmekte bir şekilde yola devam edildiği için aslında islâm sanat düşüncesi diyebileceğimiz uyumluluk olmadığına dair bir takım sorular ortaya çıktığını belirtti. Bu oturumda bu sorunların devam ettiğini vurgulamıştır.
Çalıştayda, günümüzden geçmişe doğru giderek başlatmak istediğini belirten Betül BİLGİN, öncelikle bir İslâm sanat düşüncesinden söz edilebilir mi? sorusunun yanında İslâm düşüncesinden sanat üretilmiş midir?, yapılmış mıdır? konusuna değinmek istediğini belirtti. Üzerinde durulan çok fazla kavramlar olduğunu ve bu kavramların bir kısmının sanatçı, felsefeci, sanat tarihçisi bu kavramların üzerinde durup tartışıyordur ama ben burada sanatçı ve sanat eseri üzerinden sanatçının duygu dünyası nedir?, ne şekilde yansıtmıştır? sorularıyla kavramsal bir çerçeve çizerken aynı zamanda bu noktalar üzerinde düşünülmesi gereken hususların altını çizdi.