Sanat ve güzellik arasındaki ilişkiye farklı açılardan bakış

İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Geleneksel Sanatlar Kulübü ortaklığında düzenlenen Sanat ve Güzellik Sempozyumu, 1-2 Haziran’da Kandilli Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Betül Bilgin’in selamlama konuşmasının ardından açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, sanat ve güzellik ilişkisini Yaratıcı ve insanın Yaratıcı’yla ilişkisi üzerinden ele alarak, Güzellik, iyilik ve doğruluk insanoğlunun varlıklar ilişkisinde ana uğrak noktalarından üçünü teşkil ediyor. İnsan bu üç kavramı algılayışı ile kendine bir konum, değer biçiyor. Güzelin zirvesinden sanat, iyinin parlayışından ahlak, doğrunun zirve noktasından ise hak ve hakikat doğuyor. Her üç kavramın da en üst derecesinin sahibi olarak karşımıza Yaratıcı çıkıyor. Allah hem cemil hem ihsan sahibi, aynı zamanda mutlak hakikat. Bu bağlamda güzeli ve güzelliği esas alırsak en büyük sanatkâr; güzelliğin de yaratıcısı, mutlak güzelliğin sahibi Yaratıcımızdır.” ifadelerini kullandı.

“Güzellik karşısındaki kayıtsızlığımız bizi düşündürmeli”

Yaratıcının yarattığı tüm güzelliklere muhatap olmanın yanında bu güzellikleri bozanın da yine insan olduğuna işaret eden Andı şöyle devam etti:

“Kur’ân-ı Kerim’de ‘insan zalimdir, güzelliğin üstünü örtendir.’ diyor. Güzelliğe karşı, güzele karşı bigâne kalmak da onu yaratana karşı kayıtsızlık içinde olmak demektir. Güzel karşısındaki kayıtsızlığımız bizi düşündürmeli. Güzele karşı ilgimiz, hevesimiz bizim şükür edalarımızdan bir cüz, insan olma hasletlerimizden bir haslet. Biz insan olarak mutlak şekilde güzelin ve güzelliğin algılanması, çoğaltılması peşinde olmalıyız. Bir Yaratıcının yaptığı güzellik var, bir de onu bozan insan var. Bozguncu insanın yanında, şükür ki bozguncu insanın yaptığını yeniden güzelleştirmeye çalışan bir insan var ki o da sanatkârdır. Bir sanatkâr yaptığının; insanın bozduğu güzelliği yeniden rayına oturtup, güzelleştirmek olduğunu içselleştirirse orada sevap tezahür eder. Sanat ve güzellik ilişkisini de bu şekilde değerlendirirsek anlamlı olur. Güzelliğin İslam medeniyeti içinde doğruluk ve iyilikle birlikte ahlaki bir erdem olarak da düşünülmüş olması bu yüzdendir.”

Sempozyum 4 oturumda tamamlandı

Açılış konuşmalarının ardından İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz’ın moderatörlüğündeki birinci oturumda; Prof. Dr. M. Fatih Andı “Güzel İyi midir? İyi Güzel midir?”, Doç. Dr. Dursun Ali Tökel “Bir Nazar Eğitimi: İç’in Güzelliği” ve Öğr. Gör. Efdalüddin Kılıç “Herkesin Güzel’i Kendine” başlıklı bildirilerini sundu.

Günün ikinci oturumunda Elif Seda Gün yönetiminde, Prof. Dr. Zeynep Yılmaz Gemuhluoğlu “Hz. Yusuf’un Gömleği: Duyu ve Güzellik”, Dr. Emine Canlı “Sanatın Soy Kütüğü Üzerine Bir Polemik: Güzel ve İyi Arasındaki İlgi”, Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Erengezgin Kafkas “21. Yüzyıl Sanatında Güzellik” ve Prof. Dr. Şaban Sağlık “İslam Türk Estetiğinin Anahtar Kavramları Üzerine Bir Yorum Denemesi” başlıklarında konuştu.

Sempozyumun ikinci gününde M. Yaşar Yıldız’ın moderatörlüğündeki ilk oturumda Savaş Barkçin “Tevhid ve Sanat”, Fatih Özkafa “Benim Olmasa da Güzel Olan Nedir?” ve Prof. Dr. Erol Kılıç “Çağdaş Sanatlarda Güzellik” başlıklarında düşüncelerini dinleyenlerle paylaştı.

Son oturumda ise Öğr. Gör. Betül Bilgin “Minyatürlerde Şeytan Tasvirleri Üzerinden Güzel ve Çirkin”, Savaş Çevik “Sanat Eserlerindeki Estetik ve Teknik Yapının Bütünlüğü” ve Ömer Fatih Andı “Şiirin Örtüsünü Kaldırmak: Hakikat ve Güzellik” başlıklarında bildirilerini sundu. Oturumun moderatörlüğünü ise Nuray Taşçeken üstlendi.